3 Nisan 2009 Cuma


Astor Pantaleón Piazzolla was born on March 11, 1921 in Mar del Plata, Argentina, only child of Vicente “Nonino” Piazzolla and Asunta Mainetti. In 1925, the family relocates to New York City until 1936 with a brief return to Mar del Plata in 1930.
In 1929, when Astor is 8 years old, his father gives him his first bandoneon which he had bought at a pawn shop for 19 dollars. Astor studies the bandoneon for one year with Andrés DÁquila and he makes his first record, Marionette Spagnol; a phonograph disk (non commercial) at the Radio Recording Studio in New York on 11/30/1931.
In 1933 he studies with the Hungarian pianist Bela Wilda, disciple of Rachmaninov, and of whom Astor would later say “With him I learned to love Bach”. Shortly thereafter, he meets Carlos Gardel who becomes a good friend of the family and with whom he takes part in the movie “El Dia Que me Quieras”, playing a brief part as a newspaper boy. This feature film plays a monumental role in the history of Tango.

Eğitim ve Toplumsal Değişme’ye İlişkin Birkaç Söz

Buraya kadar yapılan tartışmalardan şu açıkça görülmektedir ki; eğitimin iki karakteristik özelliği bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, eğitim bireyleri toplumun normlarına, değerlerine ve kurumlarına uyum sağlaması yolunda toplumsallaştırır. Bu bir çok açıdan doğaldır. Çünkü okullar devletin kurumları olarak hakim kültürün genç kuşaklara aktarılmasını sağlarlar. Hiç kimse normal olarak okulların bizim toplumsal değer ve kurumlarımızın karşısında olmasını bekleyemez. Dahası, eğer bir toplumda mevcut kültür ve kurumlar değişmeye ve gelişmeye açık ve demokratik ise kültürel yeniden üretim iyi birşeydir.

1-3 YAŞ DÖNEMİNDEKİ ÇOCUĞUN OYUN VE OYUNCAK ÖZELLİKLERİNİN GELİŞİM KURAMLARI İLE AÇIKLANMASI

Filiz ARSLAN*
* GATA Hemşirelik Yüksekokulu Çocuk Sağ. ve Has. Hem. ABD, Ankara
__________________________________________________________________________________________
ÖZET
Oyun sağlıklı bireylerin gelişiminde önemli bir
öğedir. Çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı
fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin
temeli olan oyun, gerçek yaşamın bir parçası ve
etkin bir öğrenme sürecidir. Yüzyıllar boyunca
kuramcılar tarafından incelenmiştir. Oyun ve oyuncak
özellikleri çocuğun gelişiminden etkilenirken,
onun gelişimine de etki etmektedir. Çocukta iki yaş
dolaylarında dramatik oyun başlar. Yetişkinin taklit
edilmesi ve yaratıcı öğeleri olan dramatik oyun
yoluyla çocuk, bağımlılık-bağımsızlık çatışmalarını
çözümler ve öz denetim kazanır. Ayrıca çevresinde
gördüğü ve yaşadığı olayları tekrarlayarak gerçek
yaşamda kendisine konulan sınırları dener ve doğruyanlış
kavramlarını pekiştirir. 2-4 yaş arasında
konuşma ve sembolik düşünce gelişir. Buna paralel
olarak çocuk, eşya ve değişik nesnelerle konuşur.
Sembolik oyun, çocuğun sorular sorup, yanıtlar
almasını sağlar. Sonuçta çocuğun düşünme sistemi
gelişir.
Anahtar Sözcükler: Oyun, çocuk gelişimi,
gelişim kuramları