28 Haziran 2007 Perşembe

Eğitimde Eşit Fırsat

Ülkemizin en büyük sorunlarından biridir eğitimsizlik.. Ama bunu bir de eşitsizlik takip etmekte. Eğitimsizlik, bazı yerlerimizi sarmış durumda.
Eğitim sistemimiz her yerde aynı çalışıyor. Peki hiç düşündünüz mü, şartlar her yerde aynı mı? Bir çocuk zenginlik içinde yaşarken her şeye sahipken diğer yandan yoksulluk içinde yaşayan çocuklar zar zor kalem, defter bulmaya çalışıyorken eşit bir şekilde eğitim yapılıyor diyebilir miyiz?

Bu korkunç bir şeydir.. Çünkü fakir bölgelerdeki çocukların hayatları boşa gitmektedir. Herkese eşit fırsat tanımamız gerekmiyor mu?

Ayrıca zengin çocuğu kurslara,dersanelere gidebiliyor, müzik dersi, resim dersi alabiliyor.. Peki yaz tatili boyunca ne yapacaklarını bilmeyen şartları çok elverişli olmayan yerlerde yaşayan çocuklar ne olacak. Şu anda Barış için müzik projesinde çalışıyorum, proje her çocuğun müzik eğitimi alma hakkından yola çıkmış.. Projenin uygulandığı yerde sadece küçük bir park var. Ne yapacak çocuklar bütün yaz o küçücük parkta? Kilitlenmiş durumda, duruyorlar o küçük yerde.

"KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYORLAR"

Çok az proje yapılıyor, çocukların eğitimi için daha çok şey yapmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ülkemizin gelişmesi için yenilikçi ve farklı projelere ihtiyacımız var.. Çocuklarımızı aydınlatacağımız projeler... Bir çok yerde çocuklar, enerjilerini boşa harcıyorlar..
Oysa düşünün biraz, bu kadar genç nüfusa sahip bir ülke, eğitimi gelişmiş olsaydı nasıl da dinamik ve güçlü bir ülke olurdu?!
İradeli ve dinamik öğretmenlere ihtiyacımız var.

Yetmiyor bu yaptıklarımız herşey çok az geliyor bana, çok yavaş ilerliyoruz..


Öğretmen dediğin çocukların içindeki enerjiyi ve yaratıcılığı çıkarmalı, çocukların gözleri parlamalı..
Gözleri ışıldayan çocukların geleceği ile oynamayalım, öğretmen olacaksak işimizi tam yapalım. Kendilerine güvenen, mutlu bireyler yetiştirmek için.

Atatürk'ün dediği gibi; " Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacak".

24 Haziran 2007 Pazar

"Mutlu Toplum" ve Yetenek İle İlişkisi

"Mutlu toplum" son günlerde aklımda olan bir konu..
Konuyla ilgili hiçbir kaynak okumuş değilim, sadece kendi düşüncelerimle anlatmak istedim bu konuyu..

Şimdi sizinle, Nasıl mutlu bir toplum olabiliriz? sorusuna yanıt bulmaya çalışacağız.. Sizinle diyorum çünkü bu konu ile ilgili fikirlerinizi bekliyorum, birlikte geliştirelim istiyorum..

"Mutlu toplum" konusu için kendini gerçekleştirme ve yabancılaşma kavramları, eğitim sistemi ve yeteneğimizin geliştirilmesi çok önemlidir.

Ben bu konuyu, yeteneğe bağlıyorum. Yani mutlu bir toplum olabilmemiz için, her birey, sahip olduğu yeteneği geliştirecek bir eğitim alırsa buna kavuşacağımıza inanıyorum...

"Çünkü yeteneği olan iş ile ilgilenen insan mutlu olur".

Peki, sizce eğitim sistemimiz farklı yeteneklerin geliştirilmesi için iyi mi yoksa eksik mi?
Tabi ki çok eksiğimiz var. Zaten bu nedenle şu anda çalışanların büyük bir yüzdesi yaptığı işten mutsuz.

Eğitim sistemimiz "çokyönlü" olmalı. Yani her yeteneğe hitap edebilmeli..
Bunun için çalışmalar yapılıyor sanıyorum ama hala istediğimiz yerde değil..

Felsefede bir kavram vardır, "Yabancılaşma".
Yabancılaşma; insanların kendi yeteneklerinden faklı bir şey ile ilgilenmesidir bir anlamda.
Yani toplumumuzdaki insanların çoğu kendilerine yabancılaşmış durumdadır.

Kendini gerçekleştirmek kavramını da önemli görüyorum konumuz için..
Kendini gerçekleştirme; insanın yeteneği olan işi yapması ve yapabildiğinin en iyisini yapmasıdır.. Kendini ulaşabildiğin en üst seviyeye kadar çıkarmaktır..

Okul öncesi dönemdeki çocukların yeteneklerini farkettiğimiz zaman onları küçük yaştan yönlendirmiş oluruz..
Unutmayın "yetenek" küçük yaşta keşfedilirse işe yarar.
Sevdiğimiz bir işi hemen öğrenemeyiz, bunun için çok zaman gerekir.İnsan küçük yaşta öğrendiği şeyleri ilerde geliştirebiliyor. Küçük yaşta keşfedilen yetenekler çok daha kolay geliştirilebilir.
Yetenekleri keşfedilen insanlar da sevdikleri bir işi yapmalarından mutlu olurlar..

23 Haziran 2007 Cumartesi

Müzik Eğitiminin Önemi

Müzik, insanlara yeni bir bakış açısı kazandırır. insanların bütün alanlarda öğrenmesini kolaylaştırır.

Müzik ile küçük yaştan ilgilenmek gerekir. Çünkü müzik ile bu yaşlarda ilgilenen çocuklar çok yaratıcı oluyorlar. Gününmüzde müzik ile ilgilenmek yemek yemek, su içmek kadar doğal bir ihtiyaç olarak görülmektedir.

Müzik birçoğumuzun bildiği gibi ruhumuzu besler. Üzgün, mutlu,durgun... olduğumuzda müzik dinlemek isteriz.. Herhangi bir anda açtığımız müzik aslında bizim o andaki psikolojimizi ifade etmektedir.
Ben şahsen insanların kişiliklerinin sevdikleri müzik ile yakından alakalı olduğunu düşünüyorum.

Müzik ile ilgilenen çocukların kendilerine güvenleri artar.
Müzik, farklı yeteneklere sahip olan çocukların, yeteneklerinin en üst seviyeye ulaşmasında çok etkilidir. Müzik çalışmaları; ritm, enstruman, şarkı söyleme, dans etme ve her türlü müziği içermelidir. Bu nedenle okul öncesinde ve ilköğretim çağındaki çocuklara iyi bir müzik eğitimi verilmelidir.

Resim yaparken de çocuklara "Amelie" gibi parçaların dinletilmesi çok önemlidir. İnanın çocuklar o zaman daha yaratıcı oluyorlar.. Kısık sesli olsun.. Çocukların çok hoşlarına gidiyor.

Bir gün çocuklara akordenumu götürmüştüm, akordeonu o zaman tanıdılar. Daha önceden tanımış oldukları piyano ve org ile arasındaki fark ve benzerliklerini de öğrendiler. Önce bildikleri bir parçayı çaldım sonra yeni şarkımıza geçtik. Çok hoşlarına gitmişti.
O günden sonra akordeon olan her parçayı dinlediklerinde akordeonun sesini tanıdılar.
Burda çocuklar akordeon sesini ayırt etmeyi öğreniyorlardı.. Sonra da başka hangi enstrumanlar var diye soru soruyordum onlara.. Evet, burda sesleri ayırt etmekten bahsettik biraz...

Müzik öğrenmeyi eğlenceli ve kalıcı hale getirir.

21 Haziran 2007 Perşembe

Müzik ve Matematik

Bu konu ile ilgili birkaç kaynak gördüm, hatta müzik ve matematik ilişkisi ile ilgili bir tez çalışması da varmış ama içeriğini pek bilmiyorum.
Okul öncesi çocuklarına iyi bir müzik eğitimi verilmesinin bir önemi de; matematik için iyi bir hazırlıktır.

Çocuklar müzik ile, notalarının değerlerini öğrenirler; dört vuruş (4v), üç vuruş (3v), iki vuruş (2v) , bir (1v) . Notaların değerlerini öğrenen çocuklar sayıların değerlerini öğrenmiş oluyorlar. Sonra yarım vuruşluk, bir buçuk vuruşluk gibi diğer notları da öğrenirler. Böylece çocuklar matematik hesaplarını daha iyi yapmaya başlıyor. Yani zorluk çekmiyorlar.

Şöyle bir örnek vermek istiyorum; 4/4lük ile yazılmış bir parçanın her ölçüsündeki notaların toplam değerleri dört vuruş olmalıdır. Ama bu notların biri yarım vuruş, biri bir vuruş,biri bir buçuk vuruş, biri de bir vuruştur. Çocuk buradan ne mi kazandı, toplamayı öğreniyor!
4/4lük ile yazılmış bu parçanın her ölçüsünün içinde 4 vuruş vardır ama notaların değerleri farklıdır. Ve çocuk değişik değerlerdeki notaları toplamayı öğrenmeye başlıyor. Bu matematiğe yardımcı olabilecek şeylerden biriydi.

Müziğin matematik için diğer önemi ise şudur ; dikkat etkeni!
Müzikte dikkat çok önemlidir. Çocuk dikkat etmezse notaları gereğinden daha uzun ya da daha kısa değerde çalarsa parça yanlış olur. Bunu anlamak için ise yetenek gerekmez, herkes anlayabilir. Parçanın yanlış çalınması, matematikte bir alıştırmayı dikkat eksikliği sonucu yanlış yapmaya benzer.

Müzikten öğreneceğimiz çok şey var.. Siz de bir enstruman çalmayı öğrenin.. ne kadar öğrenirseniz öğrenin ama başlayın. Yalnız bu çok sabır isteyen bir iş ama bir o kadar da zevk alacağınız bir şey..Ne demek istediğimi enstruman çalmaya başladığınızda anlarsınız..

18 Haziran 2007 Pazartesi

Okul Öncesinde Müzikal Drama

Okul öncesi çocukları için “Müzikle Drama” diye bir konu olduğunu öğrendim yakın zamanda. Okuduğum kitapta bahsedilene göre; Müzikle drama, dramayı yapmadan önce (başlangıç için) ya da dramaya eşlik edecek bir müzik parçasının yer almasıdır.
Benim aklıma da şöyle bir şey geldi:
“Okul öncesi için müzikal drama” ; Çocukların konuşmayacağı sadece mimiklerle ve vücut hareketleriyle dinledikleri müziğin duygularını yansıtmalarını isteyeceğiz.
Bu, çocukların sessiz olmaları gereken bir ortamda kendilerini sessizce ifade etmelerine yardım eder / öğretir diye düşünüyorum. Mesela; üzgün, mutlu gibi yüz ifadelerini kullanabilecekleri dramlar yaptırmak çok faydalı diye düşünüyorum. Mimiklerini kullanmayı öğretmiş oluruz çocuklara.
Böyle dramaları yapmamızın diğer bir faydası da; çocukların enstrumantal bir parçayı anlamalarını yardım etmiş oluruz.
Özellikle Müzisyen olacak bir çocuğa bunları yaptırmak, o çocuk için çok faydalı olur. Diğer çocuklarda da müzik eserlerini anlamalarını sağlamış oluruz, özellikle klasik müziği dinleme keyfini bu yaşta çocuklara vermiş oluruz.
Bu dramaları yaptırırken klasik müziği de kullanmamız gerekir. “Klasik müzik insanların yaratıcılıklarını geliştirir ifadesini” unutmayalım.
4-5 yaş grupları için müzik parçası çok uzun olmamalı ve müzik parçası 2-3 duyguyu anlatmalıdır.
5-6 yaş grubunda ise müzik biraz daha uzun olabilir (tabi ki çocukarın sıkılmamaları gerekir). Müzik biraz hızlı, biraz yavaş çalınmışolabilir.
Bu dramaları yaptırmak için önce çocuklarla müzik parçası dinlenir. Sonra nasıl bir parça olduğu hakkında konuşulur ( mutlu ,üzgün v.s…) ve çocuklardan bir bu müzik eşliğinde hareketlerle ve mimiklerle bir drama yapmaları istenebilir...